Mucize [B/5]-[S/2]

Mesaj Sayısı : 7 Kayıt tarihi : 23/08/10

1. bölüm
Annemle birlikte evde oturuyorduk… her zamanki gibi bozuk morallerle. Annem babamdan ayrıldıktan sonra ikimizde bomboş hissediyoruz. Ben babam gittiği için annem ise artık evli olmadığı için. Aslında yalnız değil yanında ben ve sevgilisi ,yani benim geleceğim için sevgili olduğu Ben Amca,Abi yada müstakbel üvey baba .. “ benim için sevmediğin biriyle evlenmek zorunda değilsin,biliyorsun ben sen mutlu olduğunda mutluyum “ dedim. Başını koyduğu masadan kaldırdı “ senin için buna mecburum “ dedi. En çok buna üzülüyorum.. benim yüzümden.! Benimde hayatımı kurtarmam gerek hem annemi hem beni.. Birde o var. Josh. Erkek arkadasım. Bana arkasından üzüldüğüm babamdan bile daha kötü davranıyor. “ ben gideceğim “ dedim “ en iyi nasıl olacaksa .. Amerika’da iş yada herhangi bir şey bulamıyorsam ve senin mutsuz olmana sebep oluyorsam başka yere gitmem şart” inanmayan gözlerle bana baktı “ nereye gitmeyi düşünüyorsun “ gözlerimi yere diktim.. “Almanya’ya. İş şartları buradan daha iyi” annem iyice sinirlenmişti “rose sen aklınımı kaçırdın. Benden uzakta bir yere gitmeyi mi düşünüyorsun? buna izin vereceğimi sanma” sözlerine karsılık vermek istemedim ama gözyaşlarım gözlerimin dibinde duruyordu. Ağzımı açsam yağmur damlaları gibi döküceleklerdi.. ama mecburdum “ izin versen de vermesen de gideceğim. Benim için daha iyi olanı istemiyor musun? Benim için iyi olan bu..” gözyaşlarımı durduramamıştım .. akıyordu.. sert adımlarla odama çıktım. Kendimi küçüklüğümden beri kullandığım yatağımın üstüne attım.. Telefonun çalmasına aldırmadım ama o ısrarlı bir şekilde çalmaya devam etti. Telefonu açıp “ bitti artık her şey. Beni bir daha ne ara ne de sor! Buradan gidiyorum” dedim. Hemen bavulumu toplamaya başladım.. toplama işim bittiğinde bavulu aşağıya kapını yanına indirdim. “ ne yaptığını sanıyorsun sen! “ “anne lütfen izin ver .. gideyim.. yine gelirim söz veriyorum “ “ orada nasıl almanca konusacaksın sen” küçümseyen gözlerle ona baktım.. sanki ben Amerika’ da büyüdüm .. “ tamam biliyorsun nasıl para kazanacaksın! “ “ anne para kazanmak için gidiyorum oraya “ ağlıyordum.. “peki , nasıl istiyorsan öyle yap sana karışmayacağım ” “ yarın en erken saatte gidiyorum. Kurtuluyorum buradan !”

Sabah olduğunda erken uyandım havaalanına gittim.Biletimi aldım ve 2 saatin çabuk geçmesi için dua ettim. Tam ayağa kalktım ,tuvalete gitmek için, biri beni kolumdan çekti. “ beni bu kadar kolay bırakabileceğinimi sanıyorsun.. hiçbiryere gitmeyeceksin.. “ “ josh bırak kolumu .! canımı acıtıyorsun “ yüzüme baktı. “ beni hiç sevmedin dimi ?” dedi… bende gözüne baktım.. “ sevmedim josh.. sen bana o kadar kötü davrandın ki seni hiç bi zaman sevmedim.. sevmeyeceğim. Almanyaya gidiyorum ve buradan kurtuluyorum. Ne ara ne sor nede oraya gelmeye kalk.. kesinlikle bunu deneme.. “ “ bak . tamam beni sevmedin ve bende sana hiç iyi davranmadım ama değişebilir..
Hiçbişe aynı kalmak zorunda değil..” “ olmaz josh.. bu saatten sonra olmaz. Hoşçakal..”
Koşa koşa uçağıma gittim. . konusurken uçağın anonsunu duymuştum.. merdivenlerden çıkarak yeni hayatıma doğru bir adım attım..

Mesaj Sayısı : 7 Kayıt tarihi : 23/08/10

Flood olduğu için özür dilerim.Hiç yorum yok muu? Sad

Konu: Geri: ***Mucize*** [B/5]-[S/2] 10.09.10 20:21

önemli değil canım hikayen güzel devam et

Mesaj Sayısı : 7 Kayıt tarihi : 23/08/10

Teşekkür Ederim. Yeni bölümü ekliyorum.

2.Bölüm

Merhaba Almanya..
Burayı özlemişim sanırım. Güneş yok ama olsun .. Sonuçta bu yeni sayfaya güneşi eklemeyebilirdim . En kısa sürede bir iş bulmalıydım . Ve…. Kalacak bir yer..
İyi bildiğim bi otele geldim.. Ve burası hala açıktı .. İnanılmaz. Ve bakım yapılmıştı. Eskisi gibi değildi.. Oda parasına birkaç gün yetecek kadar param vardı. Odayı tuttum ve eşyalarımı yukarı taşıdım. 106. Oda … kendimi hemen yatağa attım. Akşam yemeği saat 8:30daymış. Yani yarım saat sonra. Bir duş almak en cazip fikir gibi geldi. Duş alıp saçlarımı kuruttuktan sonra giyinip yemeğe indim .. yemek yedikten sonra Almanya sokaklarında gezmeye başladım. Burası Amerika gibi değildi. Laf atan .. sarkan .. yada arabasını yanında durduran yoktu. Tabi vardı da. Amerika'dakiler kadar çok değildi. Berlin.. burada büyüdüğüm için tüm sokaklar tanıdık geliyordu.. Kaybolmayacağıma emindim. . Yanımdan bi audi geçti..
Süper arabaydı.. Araba az ilerde durdu .. Baktığımı gördüde durdu diye bende durdum.
İçinden 2 çocuk indi. Biri sağa biri sola doğru gitti. Biri diğerine seslendi “ tom. Dikkat et eve girmeye çalışmasınlar yine.!" “ tamaaam“ diye cevap verdi. Bende yürümeye devam ettim. Tom denilen çocuğun evinin önünden geçiyordum .. sadece önüme bakarak tabi .. “hey” diye seslendi biri . kafamı çevirdim.. şu tom denen çocuk “ efendim. ? “ dedim.. “ yine evimimi gözetliyorsunuz. !? “ şaşırdım “ ne ev gözetlemesi be. Sokaktan geçerken evinimi gözetleyeceğim senin “ “ emin misin .? “ “ bak.. ne birinin evini gözetliyorum. Ne birinin evine giriyorum.. nede seni tanıyorum .. git basımdan cocuk! “ kafamı çevirdim ve yürümeye devam ettim. “ tanımıyorsan tanışırız canım .. çok büyük bi eksiklik beni tanımaman. “ salak.. “ ya tabi. Kimsin sen dünyaca ünlü birimi . git ya.. “
“ belki öyleyimdir. ? nereden biliyorsun. ?” “ kapa şu koca çeneni ve git evinde otur kıçının üstüne!!”
Güldü.. eve girdi bende yürümeye devam ettim .. otele geLdim. Hemen odama çıktım ve uyudum. Sabah saat 9 da uyandım ve hemen kahvaltıya indim. Üstümü tekrar değiştirip iş aramak için kendimi sokaklara attım.. 5 -6 yere baktım ama işime yarar bişe bulamadım.. büyük bir mc.donalds dükkanına eleman aranıyormuş. Hemen içeri girdim. Aylık 500 euro. Eh bu bana yeterdi.. gece 12ye kadar açık olacakmış.. zaten çalışmaya geldiğimden sorun yok . işe kabul edildim.. yarın başlıyordum. İşimide bulduğuma göre artık rahattım. Arkadaş edinmem gerekirdi. Yalnızmı kalacaktım tüm almanyada .? otelin barına gittim ve bira istedim. Biram geldiğinde otelde bir hareketlilik oldu. Oturduğum koltuktan kalkmadım. Biramı içmeye basladım . aralarında fısıldasıyorlardı bardakiler. “ tom kaulitz gelmiş. Buradaymış .” tom kaulitz ? o kim.. mafya falanmı. Çocuk içeri girdi.. müziğin sesi biraz daha açıldı. Çocuk yanımdan geçti. Yüzüne bakmadım. Acayip kıyafetli, örgülü saçlı bir çocuk. amerikada bunun gibi milyonlarca tip var.! Bıktım bu tip insan görmekten de . barmene yaklaştı. “votka “ dedi. Kafasını bana çevirdi ve bana baktı. Kafamı çevirdim.. yaklaştığını anlayabiliyordum. “ hey.. sen dün evimin önünden geçerken bana kıçımın üstüne oturmamı söyleyen kız değil misin. ? “ şakamı bu şimdi .!! o çocukmu bu yoksa. “ ne zaman dedim. ? dün gece mi .?” “ evet. Ben seni tanımıyorum. Evine girmeye falan çalışmıyorum demiştin “
“ evet bendim . hatta ne o çokmu ünlüsün demiştim ama.. herkes seni tanıyor galiba.. “ “ sen hariç herkes.” “ ne iş yapıyorsun ki.? “ “ dünyaca ünlü tokio hotel grubunun gitaristiyim desem.. ?”
Bende yesem!! “ Tokio hotel .?? “ “ şaka bu cidden dimi. ? tokio hoteli bilmiyormusun .? “ “ hayır bilmiyorum.. bilmek zorundada değilim.” “ neyse peki .. Ben Tom. Tanışmış olduk. Senin adın .? “ “ Rose. “ “ seninle tanışmak büyük bir zevkti rose. Umarım tekrar görüşürüz.. “. “ ya ne demezsin.. “

Konu: Geri: ***Mucize*** [B/5]-[S/2] 11.09.10 17:49

“ kapa şu koca çeneni ve git evinde otur kıçının üstüne''
süper yha koptum xD

Mesaj Sayısı : 7 Kayıt tarihi : 23/08/10

Teşekkür ederim ama 1 tek sen yazıyorsun yinede ben bölümleri gün gün koyacağım.

3.Bölüm

“ Birşeymi dedin. “ “ yo hayır. İyi geceler. “ “ sanada rose. “
O gece odama çıkarken yine tomu gördüm. Yanından tanımazdan gelerek ve sessizce geçtim.ama o farketti. “selam yokmu .”
“a tom sen miydin tanıyamadım. Nasılsın .? “ “ iyiyim rose odama çıkmaya çalışıyorum . 108 numara. “ “ benimkide 106 “. . hay anasını… neden söyledim şimdi oda numaramı. “ yaa yakınız demek. Hadi gel beraber çıkalım odalarımızın olduğu kata kadar. “ “ tamam “ dedim. Kata geldiğimizde hemen odama girmeye çalıştım. “ iyi geceler rose görüşürüz. “ “ görüşürüz “
Odama girdim. Aynaya bakarken burnumdan gelen kanı gördüm. Neyin nesiydi bu .?
Başımda dönüyordu ve beynime inanılmaz bi ağrı girmişti. Birinden yardım istemeliydim ama tanıdığım hiç kimse yoktu. Tom haricinde.. yardım istemeye utandım.. ama mecburdum. Burada bi otel odasında ölümüne bi ağrıyla oturamazdım. Bu ağrıylada 1 metre bile yürüyemezdim . kapıdan çıktım ve duvarlara tutuna tutuna tomun odasına gitmeye çalıştım. Daha fazla dayanamadım ve tam odasının önünde dizlerimin üzerine çöktüm.. başımın ağrısı geçmemişti.. ve hala burnumdan kan akıyordu.. zorlukla kapısını çaldım. Gülerek kapıyı açtı.. beni görünce yüzü değişti. “ rose , neyin var.? “ “ bilmiyorum .. başım dönüyor burnumdan kan geliyor ve dayanılmaz şekilde basım ağrıyor. Yardım isteyeceğim kimse yok.. sana geldim. “ “ çok iyi yaptın hemen hastaneye gidiyoruz. Anahtarlarımı alayım geliyorum .” “ peki.. “ anahtarları aldı ve geLdi. Odasının kapısını kapattı. Ve kalkmam için bana yardım etti. “ yürüyebilecekmisin .? “ bilmiyordum. “ deneyeceğim” denedim ama yapamadım. Her adımımda beynime iğneler saplanıyordu “ yapamıyorum” “ gel buraya.. “ dedi ve beni kucağına aldı..” tom indirirmisin ? . “ “ sus ve kafanı yukarıda tut burnun hala kanıyor. “ arabasına bindik ve hemen hastaneye geldik. Gece olduğu için acil servise kaldırıldım. Serum takıldı ve ağrı kesici verildi. Sabah erkenden ilk doktora kontrol olacağım için bu gece beni burada tutacaklarını söyledikler. Fazla kan kaybettiğim içn halsizdim. Uyumam için iğne yaptılar… son hatırladığım şey Tom’un benimle konuşmaya çalışan haliydi..

Konu: Geri: ***Mucize*** [B/5]-[S/2] 12.09.10 14:57

fazla üye yok canım ondan bu bölümde güzeldi Smile

Mesaj Sayısı : 7 Kayıt tarihi : 23/08/10

Teşekkür ederim.

4.Bölüm

Uyandığımda hastanedeydim. Tom yanımda uyuyordu. Sandalye tepesinde. Çok utanmıştım bütün gece bir sandalye tepsinde uyumasına sebep olduğum için .. “ tom “ seslendim uyanması için.. “ hey tom kalk.” Uyandı.. “ rose.. bişeymi var. ? biryerin mi ağrıyor. ? “ “ yo hayır iyiyim.. özür dilerim.. benim yüzümden bütün gece burada başımda beklediğin için. “ “ duymamış olayım sağlık her şeyden önce gelir.. “ “ teşekkür ederim”.. hemşire odaya geldi . “ doktor bey sizi kontrol etmeye geliyor.. beyefendi sizi dışarı alabilirmiyiz. ? tom “ tabii “ dedi ve çıktı . doktor geldi. Ne zaman olduğu.. daha önce olup olmadığı hakkında sorular sordu. Hayır dedim daha önce böyl bir şey olmamıştı. İlk defa olmuştu “ MR çekilmesi gerek. Beyni kontrol etmek için “ beni götürüp MR çektiler. Tekrar odama geldiğimde tom odada oturuyordu. “ hey ! sen daha gitmedin mi . ? “ “ iyi misin diye merak ettim.” “ iyiyim tom merak etme. Biraz sonuçlarla birlikte doktor gelecek. “
“ peki bende bekleyeceğim .” karşı çıkmadım. Yanımda hiç kimsenin olmaması daha kötü olurdu. Doktor elinde filmlerle geldi. Önce biraz konuştu daha sonra konuya girdi. “ rose hanım. 20 yaşındasınız değil mi.? “ evet. “ “ daha önce böyle bir şey olmadığını söylediniz. Mr’da çıkan sonuç pek hiç açıcı değil.. Beyninizde bir tümör var. Maalesef kötü huylu.. Beynin en iç tarafında ve ameliyat edilmesi mümkün değil. Çok üzgünüz. Yapabileceğimiz bir şey olmadığından sizi evinize gönderiyoruz beyefendi ile birlikte. Vereceğim ilaçları kullanırsanız baş ağrınız ve baş dönmeniz geçecektir. “ inanamıyordum. Ne yani! Ölecek miydim. ? hem de hiçbir şey yapmadan. Ölümümü bekleyeceğim ? “kamera şakası mı bu.. oturup ölümün gelmesini bekleyeceğim. Tıpta hani her şeye çare vardı. ? nasıl çaresi olmaz” “ çok üzgünüz.” Dedi ve odadan çıktı. Toma bir kağıt verdi. İlaçların kağıdıymış. Ağlıyordum. Hem de inanılmaz derecede.. hıçkıra hıçkıra.. tom yatağımın yanına oturdu.. “ burada kimsenin olmadığını biliyorum.. ben yanındayım rose . endişelenme..” elimi tutup sıktı.. “ teşekkür ederim…” hastaneden çıkıp otele geri döndük… Tom beni odama yerleştirdi ve en fazla 10 dk sonra geleceğine söz vererek odadanç çıktı.. otel odasındaki bilgisayarı açtım.. tümorlerin neler yapabileceklerini okudum. Saçlarım dökülecekti. Çok sevdiğim ve büyük bir özenle uzattığım saçlarım.. alışmak zorundayım. En geç 1 sene için yok olacaktım.. anneme haber vermeyecektim. Kararlıydım bu konuda. Tom tekrar odaya geLdi. Yüzümü bembeyaz görünce korktu.. “ iyi misin rose. ? “ “ iyiyim.. sadece tümörün neler yapabileceğini okudum.. saçlarım dökülecek. “ gülümsedi. “ bunun için mi üzülüyorsun. Takma .. saçların olmadanda mutlu olabilirsin.. sana söz.. elimden geldiğince mutlu olman için çalışıcam. Ve.. yanında olmaya çalışıcam. Her ne kadar işim dolayısıyla almanyada kalamıyor olsam bile.. “ “ çok teşekkür ederim tom.. gerçekten çok teşekkür ederim..”

Ona güvenebileceğim hiç aklıma gelmemişti ama güvendim. Ve beni haksız çıkarmadı. Mutlu olabilmem için her şeyi yapıyor. Moralim en yükseklerde.. sanırım biraz daha iyiyim. Tabii öleceğim düşüncesi aklımda olmadığında. 3 gündür bir sürü şey yaptık. Grubun diğer üyeleriyle de tanıştm. Hepsi çok tatlılar. Özellikle tom’un ikizi olan Bill’i çok sevdim. Tarzı çok garipti. Makyaj falan . ama yakışıyordu. Hala otelde kalıyoruz. Sanırım otel parasınıda dert etmeme gerek olmayacak..Tom ödedi bir süreliğine.. ya sonra. ? tom’un işi olacak. Yurt dışına çıkacak ben yine yalnız kalacağım..
Ama şimdi burada ve kafama takmamam gerek. Kafama takarsam daha kötü olur. Hastalığımın 4.gününde beni dışarı götüreceğini söyledi. Hazırlanmam için bana yarım saat izin vermişti. Duş aldım. Saçlarımı yaptım ve giyindim. Yarım saat sonra odadan çıktım. Kapıda bekliyordu. Beni süslü görünce gülümsedi. “ demekki sürekli yalnız kalman gerekiyormuş “ dedi ve güldü. Arabasına binip yemek yiyeceğimiz yere geldik. Güzel bir yerdi. Grup üyeleriyle yemek yiyorduk. Sadece Georg yoktu. O sevgilisine söz verdiği için gelememişti. akşam yemeği çok keyifli geçti. Birkaç kamera bizi çekti ama önemi olmadığını söylediler. Bunun hep olduğunu anlattılar.gustav bitane. Böyle tatlı bi çocuk olamaz. İnanılmaz eğlenceliler. Otele dönerken tom’un konser için amerikaya gitmesi gerektiğini öğrendim. Bunun olacağını biliyordum ama bukadar yakındada değil. “ amerikaya giderken seni annemin yanına bırakacağım. Oda seninle gezecek. Ve eğlenmen için elinden geleni yapacak. “ “ hayır tom saçmalama. Annenlemi kalacağım. ? şakamı yapıyorsun.. hayatta olmaz.” “ senin fikrini almadımki. “ “ tom gerçekten. Otelde kalabilirim. Kendi başımın çaresine bakabilirm.” “ sana fikrini soranın olmadığını söylemiştim değil mi .? “ güldü. “ peki peki tamam teslim oluyorum” dedim. “ ertesi gün gidiyorum. Yarında stüdyoda olmam gerek. Bu akşam eşyalarını hazırla. Yarın sabah erken seni götüreceğim.. Bill de bizimle gelecek. “ “ aaahh… gittikçe dayanılmaz oluyor anlatma.! “ “ neden dayanılmaz olsun” yüzüme bakıyordu. Güldüm. “ sana yük olduğum yetmezmiş gibi beni birde annenin başına sarıyorsun. “ “ susss. ! sana bana yük olmadığını defalarca söyledim. Bu konuyu daha fazla uzatma lütfen.” Sustum. Otele gelene kadar bir şey söylemedim. Otele girerken tekrar başım dönmeye başladı. Umarım burnumdan tekrar kan gelmiyordur. Elimi burnuma götürdüm.. ama kan yoktu. Çok sevindim. Sadece baş dönmesi vardı. Ağrıda yoktu. Tom zaten yardım ettiği rahatlıkla yürüyebiliyordum. Odama kadar beni bıraktı ve kendi odasına gitti. Odaya girmek istedi ama buna gerek olmadığını, Bir süreliğine bile olsa yalnız kalabileceğimi söyledim. Kabul etti.odaya girdiğim gibi kendimi yatağa attım. Baş dönmemi geçirmesi için ilaç aldım ve üstümü değiştirdim. Yatağa uzandım ve baş dönmemin geçmesini bekledim. Baş dönmem geçtiğinde duş aldım ve eşyalarımı topladım. Sonuçta annesinde kalacaktım. Zaten sadece 2 bavulum vardı. Eşyaları toplamak kolay oldu. Pijamalarımı koyacağım bavulun ağzını açık bıraktım. Yatağa yattım.. sanki hiç uyanamaycağım korkusuyla uykuya daldım..

Konu: Geri: ***Mucize*** [B/5]-[S/2] 13.09.10 10:25

bu bölümleri gen tr yede koysana Very Happy

***Mucize*** [B/5]-[S/2]

Mucize [B/5]-[S/2]