Kelebek. [İlk 7 bölüm]

Konu: Kelebek. [İlk 7 bölüm] 02.11.10 19:49

“Siz varken her şey çok güzel olur.Biliyorum. Ama yapayalnızım. Kazadan suçlu benmişim gibi davrandılar bir p*ç gibi…
Bu yetmiyormuş gibi…
Bana biraz zaman verin.
Kelebeğiniz uçacak tekrar.”
Bunları derken güneş doğdu içimde, gök kuşağım ışıldamaya başladı.
“Gülümseyin şöyle işte. Bu bana güç veriyor. Eşyalarınızı da toparlayın. Ev aldım!”

1.Bölüm
Onlar olmadan bir güne daha merhaba. Yeni ev, yeni araba, eski şehir, eski dostlar…
Evet, dostlar! Onlar olmasaydı ne halde olurdum acaba?! Yapayalnız tek başıma…
Teşekkürler size binlerce defa teşekkürler!
Bir anda her şeye daha olumlu bakmamı sağlayan gök kuşağım ve biricik ikizim.
S:Biri gıdıklanmak istiyor! Burçiiii!
B.h:Gel, gel!
S:Of, uyanmışsın ama… 
B.h:Yeni uyandım. Oturdum, düşünüyordum.
S:Neyi.
B.h:Kazayı, annem, babamı, ananemi...
S:Şşşş…
B.h:Üzülmüyorum siz varsınız ya. 
Bi anda boynuma atlamasaydın iyiydi ama… Biri eksik burda.
B.h:Jeeee! Ordasın biliyorum gel
J: Bensiz Sevgi yumağı yaptınız ha?!
Bir anda üştümüze çullanır ve yastıklara hücum! Kahkahalar…
B.h: Çıkın hadi! Duş alıp hazırlanıp geliyorum.
S & J:Çabuk ol, kahvaltı hazır!
B.h: Tamam. Bana çilekli süt yapın -.-
Sıcak su beni rahatlatıyor. Keşke hep suda kalsam … Bugün biraz daha özenli olacaktım. Bunu görmeye ihtiyaçları var kızların da… Onları çok üzüyorum biliyorum.
Bembeyaz giyineceğim bugün. Öyle elime geçeni giymeyeceğim. Saçlarım da uzamış kurumadan kahküllerimi düzeltsem iyi olacak. Elime bir makas alıyorum ve kaş hizasında kesiyorum onları… Saç kurutma makinesiyle kututuyorum. Düz olmaları iyi bir şey…
Beyaz dar pantolon, beyaz gömlek, ve düz beyaz topuklularım …
Dert ortağım merdivenler… Bakın iyiyim artık.
S & J: Burçi! Taşsın kızım *-*
B.h : Evet, üstüme tanımam
J: İkizim geri döndü!
S: Kelebeğim uçuyor -.-
B.h: Ve aç, haha
J: Evet, küçük hanım hazır kahvaltınız, buyrun sizi mutfağa alalım.
S: Bekle bir şeyler eksik…
Koşa koşa merdivenlerden yukarı çıkıyor, deli kız.
İki dakika sonra elinde bi kadife kutuyla iniyor, ayrıca elimde beyaz çerçeveli güneş gözlüklerim, lenslerim var ve çantamı bulmuş.
B.h: Hah, çantam nerdeydi? Onu arıyordum.
S: Al, makyaj çantan da içinde…
B.h: Mesaj alınmıştır. Lensleri ver
S: Buyrunuz hanfendi
B.h: Danke schön -.- Ben banyodayım.
Hafif bir makyaj yapıyorum, yanlış lensleri getirmiş.
B.h: Sevgiiiii!
S: Evet?
B.h: Yeşil lensleri getirsene, mavi getirmişsin ya da gözlüğümü takayım.
S: Bekle getiriyorum.
…
S: Al! OHA! *-* Kızım ne olmuşsun sen böyle?!
J: Böğürmesene kızım, ne var?
…
Böğürmekte haklısın. Kızım ne olmuşsun böyle?!
B.h: Taş mı?
S & J: Evet!
S: Pek de mütevazi
B.h: Ehehe! Üstüme tanımam Hazırım ben!
Ve merdivenlere yöneliyorum arkamdan geliyorlar, duruyorum.
S & J: Bir şey eksik.
B. h: Ha? O.o
S & J: Bak bakalım, diyor ve kadife kutuyu uzatıyorlar bana…
Açıyorum bakıyorum ve bir kolye, kelebek…
B. h: Buna ihtiyacım vardı evet!
S & J: Şimdi tam anlamıyla mükemmelsin.
B. h: Abartmayın alt tarafı işe gidiyorum
Ve onları öpüp arabama biniyorum. Hay, teknik çizim çantamı unuttum.
B. h: Kızlaaarrr!
J: Bunu mu arıyordun?
B.h: Hah, evet sağ ol.
J: Ne demek (:
Ve onu arkaya attıktan sonra biniyorum arabama ve gaza basıyorum…
2. Bölüm
(S & J)
J: Bugün çok güzeldi. Merak ediyorum bir şey mi var?
S: Gözlerindeki acı yerindeydi. Sanmam. Bizim için yaptı gibi hepsini. Olsa söyler di mi?
J: Haklısın.
S: Bu evi ne diye aldı hlala anlamıyorum?!
J: Geçerken hep çok hoş olduğunu söylerdi. Geçenlerde satılık tabelasını gördü üzüldü hatta alamam ki param yok diye. Sonra kaza oldu. Annesi, babası, ananesinden kaldı baya miras. Ama onlardan dolayı da mutsuzdu. Konuşuyorduk bunları o evi alıcam dedi bir anda. Vazgeçirdim sanıyordum. Başaramamışım.
S: Senin önceden haberin var mıydı?
J: Bu evi biliyordum ama alacağını değil. Hem burada rahat ediyor. Seviyorum bende.
S: Sevme konusunu bende seviyorum canım ama neden bize sormadı ki?
J: Sürpriz yapmak istemiştir. Kafası da yerinde değildi ki.
S: O da doğru. Her neyse şunu öğlen yemeğe kaçıralım mı?
J: Hadi hazırlanalım o zaman
.

(B.h)
B.h:Projelerde yer tasarrufuna çok odaklanıyorsun. Biraz da ergonomikliğe bak.
Asistan: …
B.h: Boş boş bakmasan bana iyi olacak. Kullanım açısından kolaylık diyorum!
Stajyer: Hııı, tamam.
B. h: Çok zor işim, çoookkk :S
Stajyer: Bir şey mi dediniz?
B. h: Hayır. Önündekine bak. Mutfak ve banyonun yerini değiştir. Yandaki oda küçük. Mutfakla birleştir. Salonu da şuraya al. Bak orada iki oda açıldı gördün mü?
Stajyer: Evet. Ergonomikliği nerde?
B. h: Yatak odasının yanındaki mutfağın ergonomikliği ne?!
Stajyer: Günümüzde erkekler seviglilerini yatağa atınca ertesi sabah kahvaltı hazırlıyorlar ya yatağa…
B. h: Eeee?!
Stajyer: Ondan taşımada kolaylık olsun diye yaptım.
B. h: (Hay yarabbim sen akıl fikir ver!) İyi bende şimdi zorluk olsun diye değiştirtiyorum. Adam gibi bir şey çiz şimdi!
Of Allah’ım bu çocuk neden böyle? Ben nasıl geçer raporu veririm buna?
S & J: Baskın basanındır!
B. h: Ayy! Ödümü patlattınız. Ne diye böğürüyorsunuz?
J: Cık, cık, cık! Biz seni yemeğe çıkarmaya geliyoruz sen…
B. h: Benim canım istemiyor. Çalışacağım.
S: Kızaaaam! Benim cinlerimi ayaklandırma iki patlatırım oturur kalırsın valla! Yemek yenecek! Zaten çöp gibi kaldın! Sevincimizi kursağımızda bırakma!
B. h: Tamam. Kızlar ben öğle yemeğine gidiyorum, bir sorun çıkar mı?
Kızlar: Hayır, hayır. İdare ederiz, sorun yok. 
B. h: Teşekkürler, görüşürüz.
Kızlar: Görüşürüz, afiyet olsun.
.
(Dışarda)
B.h: Araba?
J & S : Yürü l*n!
Yürüyordum, ne yaptığımı bile farketmeden. Birden çimdiklediler beni. Sevgi boş boş yüzüme bakıyordu. Belli ki merak ediyordu neye daldığımı…
B. h: O’nu hissettim sadece. İyiyim. Gülümse biraz.
J: O.o O?
B. h: Boşver ya. Şimdi değil. A Ç I M !
J: (S’ye) Yemicem demiyo muydu bu?
B. h: Dedikodu yapmayın! Duyuyorum.
S & J: Önüne bak!
İnce bir fren sesi…

3. Bölüm
Ucuz atlattım, oh.
Şoför: Bayan dikkatli olsanız biraz?
B. h: Özür dilerim, dalgındım.
Ş: Hazaalll!
S & J: Noluyo?!
B. h: Hocam!
Lise kimya hocam. Ailecek görüşürdük. Onlar aklıma geldi bir anda.
K.h: Çok değişmişsin güzel kızım benim. 
B. h: Teşekkürler hocam. 
Gözlerim doluyordu. Ağlamamalıydım. Yolda olmazdı. H A Y I R ! Sorma o S O R U Y U !
K.h: Annenler nasıl kızım?
B.h: … (Gözyaşlarım sicim gibi boşalıyordu. Hayır, soruyu sormasanız ne olurdu sanki? Bu kadar nezaket niye?!)
.

B. h: Onlar… Onlar öldü hocam!
Kadın arabasına almıştı bizi. Taa Güzelbahçe’ye gitmiştik. Beni sakinleştiren yer orasıydı çünkü…
Tekrar işe dönmem gerekliydi.
Döndüğümde gözlerim kıpkırmızıydı, suratım…
Üç saat ortadan kaybolmuştum. Beni gördüğüklerimde direk eve yolladılar. Bana acıyorlardı. Bense eve gitmedim, bir bara gittim. İçtim, içtim, içtim.
.

Nerde çalıyo şu lanet olasıca telefon?! Nerdeyim ben? Eve ne zaman geldim?
B. h:Alo?
Telefondaki şahıs: Uyandın demek kelebek.
B. h: Sen kimsin?
T. Ş: Beni bu kadar çabuk mu unuttun sevgilim?
Sevgilim mi?! Hiç sevgilim olmadı ki benim!
B. h: Ne diyorsun sen?
T. Ş: Dün gece seni evine bırakırken gitme diye yalvarıyordun ama…
B. h: Seni tanımıyorum bile!
T. Ş: O kadar içtin ki…
B. h: Bana bir şey yapmadın di mi?!

4. Bölüm
Kızlar çat diye odaya daldılar. Mert Bey gelmiş ve beni keklemişler. Dün gece beni toparlayan oymuş. O.o
S & J & M: Günaydın küçük hanım!
M. B: Hazal biraz özel konuşalım mı?
B. h: Ta-ta-ta-tabi.
Ne oluyo ya? İşten atılmam umarım. -.-
M. B: Biliyorum zor bir süreçtesin. En iyi mimarımı kaybetmek istemem.
B. h: En iyi değilim.
M. B: Benim gözümde öylesin.
B.h: …
M. B: Her neyse… Biliyorum zor dönemdesin. Sana yardım etmek isterim.
B. h: Bana gösterdiğiniz bu görmezden gelme durumu fazla zaten.
M. B: Öyle değil bir… arkadaş olarak.
B. h: Teşekkürler.
M. B: Bugün için izin ister misin?
B. h: Hayır, hemen hazırlanırım.
M. B: Aşağıdayım.
B. h: Gerek yok…
M. B: Araban şirkette ki Benimle gelmek zorundasın
B. h: Tamam.
Aceleyle hazırlandım.
Merdivenlere vardığımda en üstüne oturdum kaldım. Evet, mutluyum bugün. Nedensiz hissediyorum çok şey değişecek bunlar daha hiçbir şey.
M. B: Hazal oturmuşsun oraya olmaz ki.
B. h: Bu merdivenler sırdaşım benim. Mutluluğumu da hissetsinler istedim.
Güldüm, evet güldüm. Aylar sonra, ilk kez…
.

(S & J)
S: En son ne zaman böyleydi?
J: TH konsseri bileti aldığında…
S: Tabi gidemedi.
J: Evet.
S: Doğum günü de geliyo.
J: Tokio’da TH konseri var önümüzdeki ay.
S: Ne yapsak?
J: Bilet baksak?
S: Hadi bakalım!

(Arabada)
Yol çalışması nedeniyle trafik felç! Of, neyseki Mert –evet, Mert. İşte Bey normal hayatta Mert. O arkadaşım benim.-
M: Hazal, yanlış anlaşılsın istemiyorum.
B. h: Neyin?
M: Arkadaşların sana sarkıyorum filan sansın?
B. h: Ha?! O.o Sarkıyo musun?
M: Tabiki de hayır, deli kız! Gerçekten arkadaşın olmak istiyorum, dostun.
B. h: Biliyorum ya Anlama kıtlığım mı var -.-
M: Konuyu nereye çektin
B. h: Normale döndüm demek ki.
M: Normal halin bu mu?
B. h: Hazal geri geldi haha
M: Tatile gitmişti.
B. h: Uzun bir tatilmiş.
M: Bencede.
B. h: Özledim onu.
M: Ben tanıyorum daha.
B. h: Tanı seversin kesin
M: Pek de mütevazısın.
B. h: Evet, bu konuda üstüme yoktur.
M: Cidden komiksin sen. Saflığından kaynaklanıyor bu ama çok güzel.
Dil çıkarmakla yetiniyorum.
M: Beni direksiyon başında bu kadar güldürme.
B. h: Ah, tamam.
Kendimi tekrar buldum. Gülmek güzeldi. Küçük bir şarkı mırıldanmaya başladım.
-Feel the rain on your skin,
No one else can feel it for you…
M: Sesin güzel.
B. h: Teşekkürler. Dalmışım özür dilerim.
M: Sen sık sık dal o zaman.
B. h: Ha? O.o
M: Nesin sen Hazal?
B. h: Bilmem.
M: Hay yarabbim. Öldürüyorsun beni.
B. h: Sustum. -.-
M: Seviyorum böyle olmasını. Bu yol da ne ara geçti böyle.
B. h: Ben olmasam ühüüüü…
M: Tamam Hazal, sensin.
B. h: Evet, Mert Bey.
M: Ha? O.o
B. h: Şirkete geldik.
M: Evet.
B. h: Hadi.
Şirkete aynı anda giriyoruz. Herkes neden bize bakıyo? Gülmem çok mu kötü bir şey?
Ve çok geçmeden nedeni anlaşılıyor…
5. BÖLÜM
Çok sinir olduğum bir kız bağırıyor.
-Ne çabuk sevgili bulmuşsun? Patronunu yatağa atmak zor olmadı mı seni o…. !
B. h: Sen beni ne sandın?! Sensin o!
M: Şşşt.. Hazal bırak Allah aşkına ya, uğraşmaya değmez. Neyin ne olduğunu biz biliyoruz ya, yeter.
B. h:…
İntikamım acı olacak yelloz :@
Zaman geçiyor. Alıştım onlarsız yaşamaya, mutlu olmamı isterlerdi. Onu yapıyorum.
.

1 ay sonra…
Valiz topluyoruz kızlarla. Tokio’ya uçuyoruz! İnanamıyorum. Hediyeme bak!
Seviyorum onları çoooookkk
B. h: Kızlaaarrrr! Bana Giyorg’u da ayarlayın bari
S & J: Ayarlamamıza gerek yok. Seni görsün hissedecektir. Seni alıp kaçırması bile muhtemel.
B. h: Böhü :X
S: Şimdi ne oldu ya?
B. h: O rüyalar hisler konuşmalar doğruysa tabi.
J: Eminiz. Onlar doğru. Hem bizde hissediyoruz unutma.
S: Sen ona aitsin kızaaamm! Unutma!
B. h: Böyk. İyi be.
Giyyyöööörrrg *-*
Duyuyosun di mi beni?
B. h: Hem siz ne diye koro şeklinde konuşuyonuz lan Ayşenur, sen benim ikizimsin!
J: Tabi senin ikizinim. Seni ezerim.
Ezdin zaten. Ne atlarsın cark diye üstüme anlamam kiii…
S: Kızlar marş marş yataklara gelip kontrol edecem bak ona göre!
B. h & J : Emredersin anneee!
S: Zevzeklik yapmayın hadiii !
Yatmadan önce yatağımın üzerinde uzun uzun oturuyorum. Benbeyaz tüller sarkıyor kenarından. Bembeyaz saten nevresim takımı. Beyaz mobilyalar. Duvarda siyah gri puanlar, Yerdeki gri halım, biricik masam. Ve birden masada bir şey beni çekiyor.
Göz görüyorum. Evet, bir göz! Hemen bir kalem kağıt alıp çiziyorum.
B. h: S E V Gİ !
Çat diye odama dalıyor.
S: Ne var ne böğürüyon?
Beni transa geçmiş halde görünce korkuyor. Bakıyor ve Georg’u çiziyorum.
S: Ne görüyosun?
B. h: …
S: N E G Ö R Ü Y O S U N ?
B. h: Tokyo’da aynı otelde olacağız, beni bulacak!
S: Daha ne istiyon?
B. h: Mümkünse bulmamasını.
S: Onu takma. Konserden sonra kaçarız gerekirse.
B. h: Tamam.
O gidiyor biraz duruyoeum ve ayıcığımı kapıp J’nin odasına gidiyorum gizlice. Tık, tık, tık.
J: Ne kapıyı çalıyon?
B. h: Şşşşt.. Sessiz ol, Sevgi duymasın. Bu gece seninle yatsam?
J: Bu yatak neden çift kişilik diye merak ederdim bende hep
B. h: Bu bir evet mi? -.-
J: Tabiki de
.

Ona sokulmuştım uyumuştum bütün gece. İkizim dediğim insana. Bi’ tanemdi o…
S: J kalk! Kelebek uçmuş!
B. h: Ne böğürüyon ya? Volume düğmen nerde senin kızaaammm?! Uyucam bi git.
S: Kalsana mal! Uçağı mı kaçırcan?!
Yataktan öyle bir fırlamışım ki J’ye takıldım, ikimiz birlikte yataktan aşağı uçtuk.
S: Aferin size! Hadi gidin duşa! Kahvaltı hazır. Hazırlanın.
Apar topar odama gidiyorum. Duş alıyorum. Bi kot, bi askılı, gözlükler, çanta, valiz, hah şu ceket… T A M A M !
B. h: Kızlar ben hazırım hadi!
S & J: K A H V A L T I !
B. h: Özür, unutmuşum
Kahvaltı sofrası çok güzeldi. Ağzım dolu konuştum, dayanamadım. Tabi Sevgi kızdı
B. h: Eline sağlıııkk *-*
S: Ağzın doluyken konuşma.
B. h: :S …
J: Hadi kızlaaarrr!
Aceleyle sofrayı toparladık ve arabama bindik.
Hepbirlikte böğürüyoruz.
Bekle bizi Tokyo biz geliyoruz!
6. Bölüm
Yol uzundu. Atıyorum kendimi otele, odama…
Kapımı kilitliyorum. Telefonu kapatıyorum. Kim arayacak ki zaten? Annem, babam… Öldüler.
Böyle düşünerek uykuya dalıyorum.
.
Uyanıyorum saat 4:30 mu?! O.o
Ama hava aydınlık, ne ayak?
Haaa, Türkiye saati. Hazal, nesin sen?
Kalktım bi kızlara bakayım dedim, otelde pijamalarımla dolaşacaktım Yani mini şortum ve askılımla
Kapıyı açmamla odaya iki şey lönk diye düşüverdi.
Ne yani, kapımda mı uyumuşlardı?
Benim için mi yaptılar onu?!
Hayır, hayır. Haketmiyorum ben bunu!
Çöktüm ağlıyorum baş uçlarında, onlarsa şaşkın şaşkın bakınıyo. Biri geçti bir an durakladı ama arkasından koşarak biri geldi, çekti kolundan götürdü onu, göremedim. Sadece uçuşan saçları…
.

(S & J)
S: Biz odalarımıza gidelim Hazal..
B. h: Peki.
S: Telefonunu aç!
B. h: Peki anne, hadi kışt
J: Kovalıyo birde şuna bak.
.

S: Georg’dü o.
J: Farkettim.
S: Görmüştü bunu.
J: Neyi?
S: Aynı otelde olacağımızı.
J: Neden bana söylemediniz?
S: Hatlar çok karışık ya, ondan yanlış alarm sandım.
J: Ne zaman gördü?
S: Dün gece.
J: O son iki haftadır tamamiyle eski haline döndü.
S: Farkındayım. Küçümsedim bunu.
J: Rüyaları. Dokuz yıldır büyüyen bağı.
S: Onlar birbirine ait sorun yok.
J: Emin misin?
S: Evet.
J: Ben değilim.
S: Nedenmiş.
J: Ne bileyim bi huzursuzluk var içimde.
S: Biliyorum ben. Bende hissettim biliyorsun.
J: Evet, size güveniyorum.
S: Ne zaman bulaacaklar birbirini.
J: Benim öyle yeteneklerim yok ama dur bakayım, ığğmmm…
S: Dalga geçme. Yetenek değil bu. Herkes yapabilir.
J: Tabi tam olarak çalışması gerek.
S: Tabi.
J: uykum var.
S: Benimde.
J: Git yat.
S: Yatalım.
J: Evet, iyi uykular.
S: Sana da.
.

(B. h)
Tak, tuk, tak, tuk…
Kapı çalışlarına öldüklerim
B. h: Kırsaydınız? İzmir’de değiliz. Evimizin etrafında koca bi otlak yok, ayrıca ev bile değil bura, otel!
S: Lan gir içeri!
Bir anda beni yatağa attılar. Üstüme çullandılar. Gıdıklıyorlar mı tartaklıyorlar mı belli değil. Kahkahalarım oteli çınlatıyor eminim
B. h: Yeter!
S: Hayır
B. h: Yeter kalbim ağrıyo!
J: Kapı!
Kapı çalıyor biri sesleniyor.
X: Bayanlar yavaş olun. Çalışıyorum!
Beni bir anda kapıyı açmaya iteklediler. Bu halde mi?
Pijamalarla ha?
Gidip kapıyı açıyorum…
7. Bölüm
Birkaç dakika boş boş suratımıza bakıyoruz.
Birden beni kucaklıyor ve havada döndürmeye başlıyor.
X: Biliyordum! Seni bulacağımı biliyordum! Her şeyimsin.
B. h: …
X: Bırakma beni. Dokuz yıl bekledim seni.
B. h: Hissedemediğim günler deli oldum.
X: Şşşşt… Geçti.
Ne ara bu hale geldik biz? Sımsıkı sarılmıştık, ben onun omzunda ağlıyordum o kafasını saçlarıma gömmüştü.
S: Öhö – öhö!
Hay…
Anımı batırmakta üstüne yok Sevgi.
.

Bütün gün beni bırakmadı bir dakika inanamıyorum -.-
Rüya mı bu?
B. h: Biri beni çimdiklesin!
S: Senin görüşlerin işte bunlar. Mistik kız
J: Ne mistik, ne mistik
Dil çıkardım onlara. Kafama yastıklar uçmaya başladı Kaçarken kafamı duvara çarptım . Çok güzel! Alnım açıldı.
S & J: Burçiii!
J beni kucağına yatırdı Sevgi pansuman malzemelerini almaya gitti.
İki dakika sonra geldiğinde yaramı temizledi.
B. h: Birinin tıp okuması gerek dedim ben size
S: Bu halinle espri mi yapıyorsun sen?
J: Siz böyle oyalanırsanız kız çamaşırlarıyla gitcek
O H A ! Çamaşırlarımla geziyordum odada, yuh bana.
Hemen bavula yöneldim ve sarı bir sporcu atleti kaptım. Altıma da mini şortlu tulumumu giydim. O da M O R du! Renk uyumuma öldüm. Şaçlarımı saldım. Hafif dalgalı olmuştu biraz da dağınık Güzeldi. Alnımdaki beyaz bandaja uygun olarak beyaz sporlarımı ve küçük çapraz çantamı taktım
S: İlk randevu için bu mu yani?
B. h: Dışarıda gezeceğiz alt tarafı.
J: O her haliyle A F E T .
S: Giyoğ da T A Ş , hıh!
G: Biri bana mı seslendi?
Yastığa yapıştığım gibi fırlatıyorum ona.
B. h: P İ S L İ K !
G: Buyrun benim
S & J: Hazal 2?
G: Ha?
S & J: Kesin öyle
G: Anlayabilsem?
B. h: Boşver sen. Gidelim mi?
Beni alnımdan öpmek için yaklatı ve ta-tam B A N D A J !
G: H A Z A L !
B. h: Buyrun benim
G: Naptın alnına?!
B. h: Öğğğmmmm..
J: Bizden kaçıyordu..
S: Kapıya girdi.
G: Canın çok yanıyor mu melek?
B. h: (Senin yanında hislerimi kaybediyorum asfdsfadfsd) Yok. Doktorumuz çok iyidir
Sevgi dik dik bana bakmaya başladı.
G: Ha?
Ben tırsık tırsık bakarken Geo ifademe gülmemek için zor duruyordu. Ve J beni kurtardı.
J: Sevgi doktor.
G: Ha, tamam Hazal?
B. h: Evet?
G: Sen niye makyaj…
B. h: Yapmadım?
G: Hıhı, ondan
B. h: Ne gerek var?
G: Dışarda basın ordusu var
B. h: Çıkmam o zaman ben.
G: Hadi amaaağ..
B. h: Bekle o zaman.
Banoya gittim ve yüzüme biraz pudra sürdüm, az likit ve parlatıcı.
G: Voaaaa! Bu bebek benim di mi?
S: Öğğğmmmm..
J: Biz kolay kız vermeyiz
S: Özellikle bu kişi Hazal’sa.
G: Kız vermek?
B. h: Bizde adettir. Aileden izin istenir. Yani erkek tarafı gelir kızın ailesinden evlenmek için izin, onay ister. Tabi ben annem ve babamı kaybettiğim için ve geri kalan ailemle konuşmadığım için, beni onlardan isticeksin
G: Yandım ben.
S: Ha şunu bileydin
J: Yazık çocuğa, acıdım.
B. h: Şşşt lan
B. h: Kızlar size doyum olmaz ama…
Geonun eline yapıştım ve onu dışarı sürüklüyorum, bilinmeze, paparazilere…
Zaman kazanmak için onu merdivenlere sürükledim. Biz bir kat inmeyi becermişken Sevgi merdivenin taa başından sesleniyor, sesleniş şekline bakılırsa kızmış.
S: B*k beyinli! Telefonunu unuttun!
Çıkıp alıyorum ve Geoya doğru yavaş yavaş yürüyorum.
G: Yakıyor musun ortalığı ne?
B. h: Abartma!
G: Ciddiyim.
Ve birden koşup gelip dudaklarıma yapışıyor.
G: Parlatıcın neli?
Bir anda kahkahalarla gülüyorum tüm korkularımdan sıyrıldım…
B. h: Hızlı gelişmiyor mu her şey?
G: Ne?
B. h: İlk günden diyorum.
G: Dokuz yıldır tanıştığımızı sanıyordum
B. h: Öyle tabi orası.
G: Sorun ne o zaman?
B. h: Sorun yok ki.
G: O zaman bekle.
Elini cebine atıyor ve bir şey çıkartıyor. Küçük bir kutu.
Ç A T !
G: Sen benim kaderimsin biliyorum, benimle evlenir misin?

.

Kızlar en son burada kalmıştık.
Hatırlayalım dedim.
İyi okumalar. (:

Mesaj Sayısı : 29 Kayıt tarihi : 27/02/10

oha ilk yedi bölüm üşenmedinmi

Konu: Geri: Kelebek. [İlk 7 bölüm] 03.11.10 7:24

Yea yine aynı yer:)
Çok hızlı gidiyooo,yarında çocuk ister Geoooo!
başlık parası isterik biz oluuum ::::Xd

Konu: Geri: Kelebek. [İlk 7 bölüm] 03.11.10 15:10

Üşenmedim canım.
Zaten hikayem başka yerde vardı.
Ama şu an devam ettirilememekte
Kızlar burdan yaz dediler.
Hatırlatma olsun diye koydum.
.

Ohooo.
Hızlı olduğuna bakma sen onun asfvbhnfgh
Neler yapcam bize -h
Yani ben yapmayacağım.
Gördüklerim ne çıkarsa.

Konu: Geri: Kelebek. [İlk 7 bölüm] 03.11.10 19:09

bu güzel oldu 7 bölüm bekleyemezdim nese 8 bölüm sabaırsızlıkla beklenmekte yazılamamakta anlamaam ben Very Happy

:D

Konu: Geri: Kelebek. [İlk 7 bölüm] 04.11.10 18:21

200'e koycam asfgdfhdsfsadfs

» Kelebek (: